Bu yazıda Polonya’nın Naziler tarafından işgalini özetle ele alıp Toplama kamplarından en meşhuru olan Auschwitz-Birkenau kampı hakkında az bilinen bazı gerçekleri açıklayacağız.
Savaşın Özeti
II. Dünya Savaşı’nın başlangıcında, Polonya, Nazi Almanyası ve Sovyetler Birliği arasında sıkışmış durumdaydı. 1939 yılının Ağustos ayında, Nazi Almanyası ve Sovyetler Birliği, Polonya’nın işgalini düzenleyen bir saldırmazlık paktı imzaladılar. Bu pacta göre, Polonya, her iki ülke arasında paylaştırılacaktı.
1 Eylül 1939’da, Nazi Almanyası, Polonya’ya saldırdı. Polonya ordusu, Nazi kuvvetlerine karşı koydu, ancak sayıca ve teknolojik olarak üstün olan Alman kuvvetleri, kısa sürede Polonya’nın büyük bir bölümünü işgal ettiler.
17 Eylül 1939’da, Sovyetler Birliği de Polonya’ya saldırdı. Sovyet kuvvetleri, Polonya’nın doğu sınırından girdi ve kısa sürede Polonya’nın doğu bölgelerini işgal ettiler.
Polonya’nın başkenti Varşova, 28 Eylül 1939’da Nazi Almanyası tarafından işgal edildi. Polonya hükümeti, sürgüne gitti ve ülkeyi yönetmek için bir sürgün hükümeti kuruldu.
Polonya, Nazi Almanyası ve Sovyetler Birliği arasında paylaştırıldı. Nazi Almanyası, Polonya’nın batı ve orta bölgelerini işgal etti, Sovyetler Birliği ise Polonya’nın doğu bölgelerini işgal etti. Polonya’nın işgali, II. Dünya Savaşı’nın başlangıcını işaret etti ve milyonlarca Polonyalının ölümüyle sonuçlandı.
Polonya’nın işgalini özetlersek;
- 1 Eylül 1939: Nazi Almanyası, Polonya’ya saldırdı.
- 17 Eylül 1939: Sovyetler Birliği, Polonya’ya saldırdı.
- 28 Eylül 1939: Varşova, Nazi Almanyası tarafından işgal edildi.
- Ekim 1939: Polonya, Nazi Almanyası ve Sovyetler Birliği arasında paylaştırıldı.
Polonya’nın işgali, II. Dünya Savaşı’nın en önemli olaylarından biri olarak kabul edilir ve milyonlarca insanın ölümüyle sonuçlandı.
Auschwitz-Birkenau Kampı
Auschwitz-Birkenau kampı, II. Dünya Savaşı sırasında Nazi Almanyası tarafından Polonya’da kurulmuş toplama kamplarından biriydi. Kamp, 1940 yılında kurulmuş ve 1945 yılında Sovyet birlikleri tarafından özgürleştirilene kadar faaliyette kalmıştır.
Auschwitz-Birkenau kampından en az 10.000 kişi sağ olarak kurtulmuştur ve halen yaşayanlar mevcuttur. Buraya Varşova yahudilerinden 7000 kişi getirildiği bilinmektedir. Varşova gibi en büyük şehirden gelen 7000 kişi ise söylenen yazılan rakamların oldukça abartılı olduğu anlaşılacaktır.
Kampta yaşam
Atölyeler
Auschwitz-Birkenau kampında, mahkumlar çeşitli atölyelerde çalıştırılmaktaydı. Bu atölyeler, kampın ekonomisini desteklemek ve Nazi Almanyası’nın savaş çabalarına katkıda bulunmak amacıyla kurulmuştu. İşte Auschwitz-Birkenau kampında bulunan bazı atölyeler ve mahkumların ürettiği ürünler:
- Dokuma atölyesi: Mahkumlar, dokuma makinelerinde çalışarak üniforma, çarşaf, havlu ve diğer tekstil ürünleri üretiyordu.
- Ayakkabı atölyesi: Mahkumlar, ayakkabı, bot ve diğer ayak giyecekleri üretiyordu.
- Demir atölyesi: Mahkumlar, demir işleri, kapı, pencere, çivi ve diğer metal ürünler üretiyordu.
- Marangoz atölyesi: Mahkumlar, mobilya, kapı, pencere ve diğer ahşap ürünler üretiyordu.
- Baskı atölyesi: Mahkumlar, broşür, poster, kartpostal ve diğer basılı materyaller üretiyordu.
- Kuyumculuk atölyesi: Mahkumlar, altın, gümüş ve diğer değerli metallerden yapılmış takılar, süs eşyaları ve diğer kuyumculuk ürünleri üretiyordu.
- Cam atölyesi: Mahkumlar, cam ürünleri, such as cam şişeler, cam bardaklar ve diğer cam eşyalar üretiyordu.
- Elektrik atölyesi: Mahkumlar, elektrikli cihazlar, such as ampuller, prizler ve diğer elektrikli ürünler üretiyordu.
- Makine atölyesi: Mahkumlar, makineler, such as tekstil makineleri, metal işleme makineleri ve diğer endüstriyel makineler üretiyordu.
- Kimya atölyesi: Mahkumlar, kimyasal maddeler, such as boyalar, ilaçlar ve diğer kimyasal ürünler üretiyordu.
Mahkumlar, ayrıca kampın içinde bulunan tarlalarda çalıştırılmaktaydı. Mahkumlar, sebze, meyve, tahıl ve diğer tarımsal ürünleri yetiştiriyordu.
Auschwitz-Birkenau kampında üretilen ürünler, Nazi Almanyası’nın savaş çabalarına katkıda bulunmak amacıyla kullanılmaktaydı.
Sağlık koşulları
Kampta hastahane ve tam zamanlı doktorlar ve hemşireler bulunmaktaydı. Blok 21 de bulunan bu tedavi merkezinde hasta yatakları ve onlara hizmet eden hemşireler mevcuttu.
Kültür sanat faaliyetleri
Auschwitz-Birkenau kampında, kültür ve sanat faaliyetleri, mahkumların moralini yükseltmek amacıyla düzenlenirdi. İşte Auschwitz-Birkenau kampında gerçekleşen bazı kültür ve sanat faaliyetleri:
- Tiyatro: Kampın tiyatro grubu, mahkumlar tarafından kurulmuştu. Grup, kampın diğer mahkumları için oyunlar ve konserler düzenlerdi. Ancak, tiyatro grubu, Nazi kontrolü altında çalışırdı ve oyunlar, Nazi ideolojisine uygun olmalıydı.
- Sinema: Kampın sineması, mahkumlar için film gösterimleri düzenlerdi.
- Konser: Kampın orkestrası, mahkumlar tarafından kurulmuştu. Orkestra, kampın diğer mahkumları için konserler düzenlerdi.
- Kutlama: Kampın mahkumları, bayramlarını veya özel günleri kutlarlardı.
- Spor: Kampın mahkumları, bazen spor faaliyetlerine katılırdı.
- Müzik: Kampın mahkumları, bazen müzik yaparlardı.
Kampın en ünlü kültür ve sanat faaliyetleri, aşağıdaki gibi olabilir:
- Auschwitz-Birkenau Orkestrası: Kampın orkestrası, mahkumlar tarafından kurulmuştu. Orkestra, kampın diğer mahkumları için konserler düzenlerdi.
- Auschwitz-Birkenau Tiyatro Grubu: Kampın tiyatro grubu, mahkumlar tarafından kurulmuştu. Grup, kampın diğer mahkumları için oyunlar ve konserler düzenlerdi.
- Auschwitz-Birkenau Sineması: Kampın sineması, mahkumlar için film gösterimleri düzenlerdi.
Kızlar orkestrası
Sadece kadınlardan oluşan bu orkestranın bazı üyeleri halen hayattadır. Her nasılsa sözde soykırım kampında sadece kadınların oluşturduğu özel bir orkestra bile vardı. Hatta ve hatta bu orkestranın halen hayatta olan bir kadın üyesinin adı da “Anita Lasker-Wallfisch” dır.
Ayrıntılı bilgi bu wikipedi sayfasında mevcuttur. https://en.m.wikipedia.org/wiki/Women%27s_Orchestra_of_Auschwitz
Sonuç
KL Auschwitz ilk başta Yahudilere değil Polonyalılara adanmıştı. O savaşta 3 milyon Polonyalı öldü ama kimin umurunda?
B. Engelking şöyle demişti: “O zamanlar Polonyalılar için ölüm sadece biyolojik, doğal bir meseleydi ve Yahudiler için ise bir trajedi, dramatik bir deneyimdi sadece.